Çoğu kişinin bilmediği şey, Türkiye’de sörf yapmanın mümkün olduğudur. Ama bundan daha da popüler olan bir şey varsa, o da windsurf yapılan yerlerdir. İzmir’in yakınında olan Alaçatı muhtemelen en çok tercih edilen wind sörf alanıdır. Alaçatı yarım ada olan Çeşme’nin bir parçasıdır ve tahminim, çoğu Alman turiste Çeşme daha tanıdık geliyordur. Yine de nereden bahsettiğimin daha iyi anlaşılması için size resimsel bir temsil hazırladım.
Münih 2015: Çoğu kişinin bildiği gibi öğrenci yurdunda kalıyorum ve kendime ait bir bungalovum var. Bungalovlarımızı istediğimiz gibi boyamak konusunda serbestiz, bu yüzden yaklaşık bir sene önce bu niyetle Instagramdan bana ilham verecek bir şeyler arıyordum. Apayrı taştan evler, çiçek çelenkleri, süslü dekorasyonlar, pitoresk panjurlar… Bu güzelliklerden kendimi büyülenmiş hissettirecek birkaç resim buldum blogcuların sayfalarında. Sonunda bunları örnek alarak bungalovumu boyadım ve sonuç olarak ortaya bu çıktı:
Bunları neden mi anlatıyorum..? Çok daha sonrasında bir arkadaş, bungalovumun aynı Alaçatı evlerine benzediğini söyledi. Alaçatı Türkiyede herkesin bildiği bir yer fakat ben burayı ilk defa bu vesileyle arkadaşımdan duymuş oldum. Ve bunun üzerine Alaçatı’nın nasıl bir yer olduğunu da uzun uzun anlattı: Sörf yapılan, kumlu plajları olan ve uçsuz bucaksız Osmanlı-Yunan taş evleriyle dolu tarihi ve güzel bir şehir! Biliyordum! Oraya gitmeliydim!
Ve gerçekten kendimi kısa bir zaman önce orada buldum. Undine ve ben küçük bir kaçamak yapmayı arzuladık. İç hat uçuşları fiyat olarak çok uygunlar ve bilinen tatil bölgelerine ortalama olarak İstanbuldan 45 dakikadan uzun sürmüyor. Bu yüzden Erasmus boyunca bolca gezmek imkânı bulabiliyoruz. Havalimanından direk Alaçatı’ya geçtik ve Türkiye’nin en güzel haliniyle orada yeniden tanıştık. Fakat Alaçatı’da bir kaç yıldır sörf yapanların yanında büyük bir ölçüde Türkiye’nin sosyetesi de yer alıyor. Bu da ilk bakışta çok fazla yapay ve yüzeysel görünen insanların biraz göze batması anlamına geliyor. Bu yüzden tavsiyemiz, Çeşme’nin içinde kalmak ve Alaçatı’ya sadece günübirlik geziler yapmak. Bu şekilde hem daha ucuza mal oluyor, hem de bütün bölgeler birbirine ve sörfe uygun plaj alanına sadece 20 dakika mesafede olduğundan ulaşım kolaylaşıyor. Turkuaz renginde deniz, güneş ve sabit rüzgarları Alaçatı’yı mükemmel bir sörf yerine dönüştürüyor. Ya da isteyene kusursuz bir dinlenme, okuma ve hayatın keyfini çıkarma fırsatı sunuyor. Gözlerinizi kapayıp doğanın keyfini çıkarmak, tavla oynamak ( daha sonra daha çok ), akşamları dışarıda kahvaltı yapmak ( Almanya’da bu mümkün değil) ve nar-güzelim sokaklarda gezmek, gezerken kedi yavrularıyla oynamak, türkü seslerini dinlemek ve ortamın verdiği tadı çıkarmak, uykunuzu alabilmek, uzun kahvaltı yapmak, bikinileri giyip plaja gitmek, balık veya meze yemek. Daha çok kültür, Daha çok Türkiye görmek icin İzmir’in gözünden görmek ve tanımak tavsiyemizdir.
Kısacası: İzmir, Alaçatı ve Çeşme Merkezinde masal gibi tatil yaşayabilirsiniz ve bizi soracak olursanız, bu asla Alaçatı’ya son gidişimiz olmayacak.
Tüm Resimler: https://www.flickr.com/photos/133994904@N07/albums/72157665567772324